22 Nisan 2010

Yarın Adaya Adak Adamaya Gidiyoruz:)))

Yarın iki arkadaşımla birlikte Büyükada'da bulunan Aya Yorgi Kilisesi'ni ziyarete gideceğiz.Gideceğim arkdaşlarımdan biri kiliseye daha önce yine 23 Nisanda 2 kere gitmiş ve dilekleri gerçekleşmiş.
İnternette neyle karşılaşacağım diye kilise ile ilgili bilgilere  bakarken çok faydalı bir yazı ile karşılaştım ayrıca sitede gerçekten çok ilginç bilgiler de var.Adaya gitmeseniz bile hem bilginiz olması açısından hemde çok ilginç olduğu için sizlerle de paylaşmak istiyorum;

Saint George adına yapılan Aya Yorgi Kilisesi, Büyükada'nın en yüksek noktalarından birinde konumlanmıştır. Ortodoks kilisesinin otoritesi sayılan başpiskoposluğun Türkiye'de kabul ettiği kilise olma özelliğini taşır.

Rumlar tarafından Aya Yorgos olarak adlandırılan kilise, zaman içerisinde Aya Yorgi olarak anılagelmiştir. Kilisenin en çok göze çarpan motifi, denizden çıkan canavarı mızrağı ile öldüren Saint George ikonasıdır. Çeşitli okült yazılarda ise bu ikonun aslında birçok ruhsal anlam taşıdığı ifade edilir. Bu ikonalar hakkında anlatılan ve kiliseyi böylesine önemli bir ziyaret & adak merkezi haline getiren bir efsane vardır.

Anlatılanlara göre; Bizans döneminde işgal altında kalan Aya Yorgi kilisesindeki ikona ve kutsal cisimleri kurtarmak isteyen papazlar, söz konusu cisimleri toprağa gömüp üzerini kapatmışlar... Aradan geçen uzun yıllardan sonra aziz Aya Yorgi, bir çobanın rüyasına girmiş ve kiliseye uzanan yolu tırmanmasını, çan sesi duyduğu yerde durup kazmasını söylemiş...

Olayı fazla dikkate almayan çoban, aynı rüyayı 3 gece üst üste görünce "bu işte bir iş var" diyerek çıplak ayakla (fakirlikten olabilir) ve hiç konuşmadan (yalnız çıktığı için olabilir) kiliseye uzanan uzun yokuşu tek başına tırmanmış. Rüyasında görmüş olduğu olay gerçekleşmiş; kiliseye yaklaştığı anda çan sesleri duymaya başlamış ve tam o noktayı kazıp, gömülü cisimleri bulmuş. Üstelik; cisimlerin her biri gömüldüğü günkü kadar yeniymiş.

Adı geçen ikona ve diğer eşyalar, bugün Aya Yorgi kilisesinde sergilenmektedir. Kapısında yazan bilgiye göre; söz konusu kilise, ikonların ilk saklandığı kilise değil, onun yerine yenilikçi bir papaz tarafından yaptırılan ve zaman içinde restore edilen 2 kilisenin yenisi imiş; yani toplamda 3 kilise söz konusu imiş.

Ayrıca bu kilise, hıristiyanların 2 hac noktasından biri kabul edilir (diğeri Meryem Ana'dır) ve yılın iki tarihinde (23 Nisan ve ve 24 Eylül) ziyaretçi akınına uğrar; öyle ki, ne vapurlarda, ne kiliseye çıkan yolda, ne de kilisede adım atacak yer bulunmaz. Hıristiyan inanışına göre, Aya Yorgi'ye yürüyerek çıkan insanlar yarı hacı sayılırlar, tam hacılık ise Efes'deki Meryem Ana Kilisesi'nin ziyareti ile gerçekleşir. Bu tarihlerde sabahın ilk ışıklarıyla birlikte adaya ulaşmak gerekir, yoksa izdiham sebebiyle kilisenin kapıları kapanabilir. Zaman zaman polisler insanları kontrol etmek durumunda kalırlar. Şanslı ziyaretçiler, yokuşu hiç konuşmadan çıkarlar ve kilisede dilek dilerler; dilek dileyenler kiliseden bir adet çan veya anahtar alır. Dilekleri gerçekleşen kişilerin kiliseye geri gelip aldıkları objeyi geri vermesi gerekir; yanlarında biraz yağ getirmeleri de tercih edilir (yorumsuz not: dileği gerçekleşen Şeyda almış olduğu anahtarı geri götürmeyi unutunca rüyasına giren bir papaz kendisine bunu hatırlatmıştı). Kilise, yılın diğer zamanlarında da ziyarete açıktır.

Aya Yorgi kilisesine çıkan yol, çalılara bağlanmış ipler, üst üste konmuş taşlar ve tırmanırken yolda açılmış makara makara iplerle doludur. Yaygın inanışa göre bu yolu hiç konuşmadan çıkan ve yoldaki çalılara ip bağlayan kişinin dileği gerçekleşir ve işleri çözülür, yolu bir makara ipi aça aça çıkan kişinin ise kısmeti açılır.

Ayrıca havası ve manzarası çok güzel ve huzurludur, yanıbaşında yer alan lokantada ise enfes yemekler yenebilir. Buradaki şarap, kilise rahipleri tarafından yapılan özel bir şaraptır ve oldukça lezzetlidir. Büyükada'ya gelip de burada yemek yemeden dönmek büyük bir kayıp sayılır.
Kaynak: http://www.derki.com/

Yarın adadan sağasalim dönebilirsem çektiğim fotoğrafları da paylaşacağım ...Çok heyecanlıyım:))

3 yorum:

  1. kilisedeki papazlarin yaptigi sarap miii?cok ilginc almanyada yasayan biri olarak gercek hristiyanliga inanlar alkolü haram görüyor dinine göre. ordada papazlar elleriyle mi yapmis cok ilginc nasil bir din adami anlayisi ben cözemedim ,kusura bakmayin

    YanıtlaSil
  2. Style M, bahsedilen şarabın Hrisrtiyanlıktaki ekmek ve şarap ayini ile alakalı olduğunu düşünüyorum.Aşağıdaki linkte bir peder bu ayinden bahsetmiş;

    http://www.uzmantv.com/hiristiyanlikta-ekmek-sarap-ayininin-ozellikleri-nelerdir

    Birazdan yola çıkıcam canım.Gidince daha detaylı bir bilgi almaya çalışırım canım.

    YanıtlaSil
  3. ok link calismiyor ama ben uzman tv den bakarim ,merak ettim

    YanıtlaSil